Kelime Koşusu

Pazar, Aralık 5

dövecek adam aranıyor!

Dökülmeliyim biraz. Vücudum da, benliğim de fazla tortulu bugün. Silkelenmek gerek. Bu kadar gerginlik iyi değil.
Bir yandan olması gereken planları sıralanıyor kafamda, bir yandan gerçeklerin katı dünyasının sivri köşelerinde patlıyor tüm hayat balonlarım. Düzenli, programlı, önceden belirlenmiş bir hayatı özlemeye başladım. –benim bu cümleyi kuran evet!-
O kadar dalgalı, o kadar spontan gelişiyor ki son bir aydır her şey. Adımı unutuyorum bazen bu karmaşada. Bilinçsizce durduğumu fark ediyorum boşluğa dikerek gözlerimi. Sonra irkilip kendime geliyorum ve etrafa bakınca her şeyi kendime yabancı buluyorum.
Kendime özgü, kendimin bulduğum şeyler kontrol çıktı çünkü. Hayat başına buyruk. Verilen kararlar ya erteleniyor, ya iptal oluyor ya da hayata geçirilme çabasına girilemeden kaybolup gidiyor. Stresli bu aralar hayat. Çünkü kitabına uygun akmıyor. Ve bu küçük düzen hastası deli oluyor etrafındaki bulanık görüntülere. Etiketlenip rafa kalksa yine keşke her şey. Nerede durduğumu bilsem, sağlam bassa ayaklarım yere. Ama hayır, her yerimde kaos hakim. Onun kaotik düzen dediği şey işte.
Yapılacaklar listesi bile absürd bir hal aldı artık. Sabah uyanınca yataktan kalkmayı bile sorgulatıyor hayat. Niye yapıyorum bunu, niye bu saatte, yoksa şöyle mi olmalıydı?
Hızlı değişiyor hayat, bağımsız değişkenleriyle feleğimi şaşırtıyor, kesin doğrular bırakmıyor.

Ama mutluyum :) Aralığa mutlu girdim ben. İçimdeki o kırılmışlık, dökülmüşlük, zavallılık halerinden arınarak. Yüzüm daha çok gülüyor artık. Anlamsızlık daha uzak. Biraz daha kendimim bu açıdan. Ve kendim olanla daha barışığım. Zihnimde dövüp durmuyorum kendimi. Kızıl kıvırcığa anlattığım o hayatın dibine çökme halleri dağıldı çünkü. Küllerimden doğdum sanki. son iki haftadır çok iyi gidiyordum yani.

Ama bugün sinir etti beni. Bugün adam dövmek istiyorum ben. Şartları, olanları, hayatın akışını, hepsini pataklamak istiyorum bir güzel. Yaramaz çocuklar gibi koşturuyorlar çünkü, oynuyorlar benimle bugün. Kardeşim gibi tahammül sınırlarımı test ediyorlar. Üzerlerine elime geçen en sert şeyi atmak istiyorum şimdi. Bunu haketmiyordum ben tamam mı? Benimle böyle dalga geçmenizi haketmiyordum! Nanik yapıyorsunuz şimdi köşeden, belki de tepelerden bir yerlerden burun kıvırıyorsunuz daha öğreneceği çok şey var bunun diyerek. Ah bilmiyorum, olması gereken olduğundan yüzde yüz emin de olsam, kesinlikle bugünü baştan başlatmak istiyorum. Çünkü nefret ettim bugünden, baştan sona her anından. Şimdiden de nefret ediyorum. Bedenim ağrıdan, zihnim sinirden kaskatı kesilmişken yüzüme gülücük, kalbime sevgi konduramıyorum. Bu gün bitsin, bu hafta bitsin, bu sene bitsin, her şey bitsin, her şey bitsin. İçimden geçen bu bugün. Yarın sabah toplarım dağıttıklarımı, ama şimdi duvarda bir şeyler kırmalıyım. Başka türlü kabullenemeyeceğim bugünü, olmayacak.
–insan uyuyamayacak kadar sinirli olur mu?-

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home