Kelime Koşusu

Çarşamba, Aralık 22

bir tutam ondan, bir tutam bundan

geçip gidiyor günler gözümde büyüttüğüme değmeyecek şekilde. bir şekilde aşılıyor her zorluk. üstesinden geliyor insan.
dipte biriken tortuları fark etme zamanı şimdi. iş güçle boğuşurken içe dönmenin, oradaki benlere selam çakmanın. ne kadar çok çöp torbası çıkıyor içimden. birikenler sevgiyle akıp gidiyor biraz uğraşınca, sıcacık kucaklarda, gülen bakışlarda -o gülen bakışlar ki doğuran, o gülen bakışlar ki batıran-
yorgun bedenim. kocaman, hantal bir çuval gibiyim. tatlı bir huzur hakim, yapılasıları maddeleyen içinde. istekler var, dilekler var. öyle ki, dünyayı yerinden oynattıktan sonra geri dönüp salıncakta sallanacak gibi. uyku gerek biraz, şifa lazım biraz.
kendi yolumu çiziyorum düşe kalka. düşe. kalka. düşüşlerde tutuşlar, kalkışlarda anlık denge kayıpları. koca bir fırtınanın içinde gözlerim kapalı, ellerim bağlı, bir yerlere gidiyorum. seçimler çok belirsiz bu ara. bir şeyler dönüyor, ama sanki arkamdan fısıldaşıyor birileri ben anlamayayım diye. karışıyor dünya(m) ve düzenleniyor, yeniden yine.
görmeyeli değilmiş beyoğlu, pasajlar. her şeyin yüzü değişmiş sanki. ne ara olup bitti bunlar, ben neredeydim? o deli rüzgarda uçuşan şemsiyeler ve sürüklenerek ilerleyen bir dolu insan. komşu dünya paralellikleri biraz, kader birlikleri ucundan, geçmişin gıdıklayıcı yüzüne bir öpücük ve belirsizlikleri yokluğa yorma.
geçmişte olup bitenlerden pişmanlık duymam sanıyordum hiç. ama bu gelecek hesapları her olasılıktan binbir anlam çıkarırken ve yarını net görebilmek imkansızlaşırken, geçmişteki "daha iyi olabilirdi" ler yanıp sönen harflerle geçiyor zihnimden. cesaretsizlik değil bu, ümitsizlik değil. ama burukluk getiriyor beraberinde az biraz. ve yükümlülük. belki de hayatının sorumluluğunu alabilmek açısından önemlidir bunlar. o küçük siyah kıllı yaratıkları beslemeden, her yerde aynı yansımaları görmeden yaşamak gerektiğini anlamak içindir belki. denemeli ve görmeli.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home