Kelime Koşusu

Pazartesi, Aralık 6

bir de dün adam dövecektim güya. e bugün ne yapmalıyım o zaman? bugün kendimi dışa vurmanın, hayata tepki vermenin, olanları algılayabilmenin yolu nereden geçiyor? bugün nasıl sağlam duracağım ayaklarım üstünde?

sorular yersiz, çünkü çok da iyi atlattım bugünü. ama hayat giderek saçmalaşıyorsun sen de! ne ki şimdi bu? sekiz sene sonunda yapılacak iş miydi? o taş duvarlar arasında bana göstermediğin pislik kalmadı her halde artık? hayır varsa söyle, hazırlıklı olayım bir dahaki sefere. çünkü trajikomikliğin sınırlarını aşalı çok oldu. her gün yeni bir şey çıkarıyorsun karşıma, saçıma sakız gibi yapışan. filmler, diziler çekecek, romanlar, tezler yazacak malzemem birikti yeterince. daha zorlamasak diyorum?

kendime dışarıdan baktım tüm gün. nerede durduğuma, kim olduğuma. içerisi boğucu ve karanlıktı çünkü. duramazdım orada. durdukça eteklerimden tutup aşağı çekiyordu beni bir şeyler. çıktım yukarılara, en tepelere. zaten kalbimi ısıtan bir dolu şey de oldu önünde, arkasında. atlattık yani kazasız belasız. yine dilimde sakız "ne mutlu" demetleri, yine kalbimde isyandan çok sevgi var. ama bir şeyleri öldürdün hayat içimde. şu sekiz senede benden on tane ben çaldın götürdün. yerine koyduklarımla gidenleri kıyaslıyorum arada bir. durumu kolaçan ediyorum. ve her seferinde yeni kayıpları fark ediyorum. büyümek mi bu hayat? büyümek bu mu? yoksa gerçekten kırılıyor mu içimde bir şeyler, saflığım kirleniyor mu? insanlara inancım, güzelliğe sevdam, doğruya güvenim mi bu beni terk eden? yoksa sadece birkaç ufak şanssızlık mı? bu kadar şanssızlık da üst üste gelmez ki be hayat? dün bir, bugün iki olsa neyse, ama seneler akıp geçiyor. benden gidenlerle bana gelenler köprüde karşılaşıyor. hep gidenlere yol veriyorum sanki. arkadan gelenler kendilerine zar zor yol açabiliyor sanki. ve en çok onların üzerinde yürüdüğü ipler çürümüş sanki.

"satürn ün disipline eden etkileri açığa çıkacak" yazıyordu gazetede. :) ne eşeksin be hayat :P haydi bana acımadın, geriye kalan o parıltılı gözleri niye ağlattın? ne gerek vardı hayat? biliyorum nedenli her şey, biliyorum tesadüf diye bir şey yok, biliyorum deneyimlemeye geldik buraya. ama izin ver sorayım yine bir kez daha: neden tüm bu olanlar hayat? adalet ne, sistem ne, doğru ne, nereden bilelim ki hayat? tek geçerli olan kaos mu hakikaten? bir karmaşanın içinde kendini kaybeden adamlar mıyız?

giderek zorlaşıyor beni bir arada tutmak. ideallerden çok uzak bu sene. ve hayallerden. köşelerde gizlenmiş, önüme çıkıp "böö" diye bağıran adamlar var, her seferinde farklı maskeler takan. kim onlar, gerçekten beni büyütmeye mi çalışıyorlar?

bugünü kurtardım hayat. iyi kotardım. güzel haberler aldım. aralarda büyülendim, hayran kaldım. aralarda "durdurun arabayı, inecek var" diye bağırdım. yaptım işte bir şeyler. ve sonucundan memnun kaldım. dünü de atlattım, güzel haberler, elleri ellerimle birleşenlerle oldum. ama yarın ne olur bilemiyorum artık hayat. öngörü diye bir şey bırakmadın bende be! neye "hayatta olmaz" deyip sırılsıklam güvendimse, neye "e heralde yani, bir de olmasaydı" deyip sırtımı yasladımsa teker teker kaçtı be hayat. tamam, "bir tek kendine güven, başkasına bel bağlama" mesajları vardı arkasında, tamam bir dereceye kadar anlayabildim. ama şimdi kendime dairlere de bulaşıyorsun be hayat. aramızda biraz mesafe kalsaydı?

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home