Kelime Koşusu

Pazartesi, Kasım 1

upuzuuun bir gündü yine. sağ olsun, sabah beni karşılayan tatlı gülümseme berbat bir günü şekle şemale soktu. sonrasında da yine manasız geyiklerime kulak misafiri oldu. konuşulanlar anlamsızdı, gülmesi gereksizdi, ama o durdu ve dinledi. iyi ki vardı, iyi ki bir çift gözdü.
sonra güzel hikayeler anlatan biri vardı bugün. "gidin işinize!" demeden, ne sorduysak, söyledi, ne istediysek, yaptı. "dün öğrendim ki yaptığım yasadışı" dedi ve biz güldük ve o güldü. biz çocuk olduk, o bizi büyüttü. keşke hep orada onunla kalsaydık, hep o anlatsaydı biz dinleseydik. hiç dışarılarda gezmeseydik, hiç yönümüzü kaybetmeseydik, sadece takip etseydik. ama ne yazık ki riskler almalı, ne yazık ki dostunu düşman sanmalı, ne yazık ki her an hesap-kitapla uğraşmalı artık. masum küçük çocuklar değiliz oradaki gibi. masum, küçük sevgilerimiz yok artık. hayallerimizi ezen gerçeklere karşı durmadan car car laf yetiştirmeliyiz biz. duyduklarımızı, gördüklerimizi unutmalıyız, bizi engellerler diye. insanlara yapmacık sevgi gösterilerinde bulunmalıyız içimizden nefret fışkırırken. bağırıp eline geçeni üstüne fırlatmak istesek de, gereksiz artık, kayıp gidiyor nasılsa her hayal. olduğu kadarıyla, olduğu sürece güzel saymalıyız onları. ve şükretmeliyiz her an, kıyaslama/karşılaştırma/yargılama yapmadan.
evet artık gereklilik kiplerinde yaşamalıyız. ta ki o geniş düzlüğe çıkıp gökyüzüne bakıncaya kadar. arkamıza döndüğümüzde ufalmış, küçülmüş kızgınlıkları görünceye kadar. o zaman anlayacağız nasılsa acı çektirmenin, cezalandırmanın, adaleti tek başına sağlamanın imkansızlığını. o zaman göreceğiz kara gün dostlarının kim olduklarını.
gördüğüne/duyduğuna/bildiğine aldanmama zamanı. kurulan hayallere tutunup uzaklara uçuran fırtınalarda dönüp durmalı şimdi. kibirli ve gösterişli insanlardan uzak durmalı, bir zamanlar ne kadar sevildiklerini unutmalı. gölgeler sığınak sanılmamalı. ama çatılarını başlarına yıkmaya da uğraşmamalı. "ben" gelmeli artık önce. "biz" lerin hepsi çöpte, arada bir çakan "oben" kıvılcımlarıyla alevlenmeli bir nefeslik, sonra olmalı, sonra nefeslerde kaybolmalı.
varsın gerçeği bilmesin onlar, varsın sanmayı/durmayı seçsinler. bizim için koşma zamanı geldiğinden beri onlar bizden değil artık..

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home