Kelime Koşusu

Cumartesi, Kasım 6

şu bir hafta bir ay kadar uzundu sanki :P abartıyorum tabii, farkındayım. ama nedense zaman algımda belirgin bir sapma söz konusu bu ara. aslında neden olduğu belli: uyku düzeninin ciddi bir biçimde hata verişi, yetiştirilecek işlerin bitmek bilmeyişi, sonsuzluğa uzanan hastalık nöbetleri ve beklenmedik/tolere edilmesi zor süprizler.. bir güne on tane olay sığdırınca zaman mefhumunu yitiriyor işte insan. olsun, sınırları zorlamak güzel şey. :)

güzel haberler aldım bugün. sevindim :) kırılan birkaç umut kocaman tamir edildi. sonra yeni hayaller verildi elime. sonra eski dostlardan haberler geldi. öte yandan sinir harbi de yaşattı bugün. fiziksel anlamda işkence çektirdi. yurdum insanının rezil halleri izlendi. sabır taşı sezen biraz daha bilendi, rahat/konfor düşkünü haline nasır bağlandı yine. iyi oldu, el bebek gül bebek halleri pek bir iğreti duruyordu. :)

sonra yollarda kaybolundu bugün. soruldu, soruşturuldu. ucu ucuna yetişmeler içinde başkalarının koca işleri bitirildi. yardım edildi. destek olundu. bambaşka renklerle uyum kurabilmek öğrenildi. yapılan resim de güzel oldu kanımca. hem sandıkları kadar zorlamadı da. iyiydi, iyi..

kasımı da sevdim ben. başta biraz itici gelmişti, ama getirdiği keşifler/sağladığı imkanlar hoşuma gitti. tanıştığımıza sevindim yani. hem bir de bayram girdi işin içine -gerçi şimdiden gözümü korkuttu planladığı işlerle-, mola hayalleri kurdurttu. ve evet, hayali bile güzel geldi yeterince. :)

güzel bir sene bu sene, evet. derin nefesler yılının ikinci yarısı alındıklarını fark ettirmeyecek kadar yoğun geçse de, hala var olduğunu hissetme imkanı sağlıyor, ne mutlu.
gerçi etrafta bunalım sinyalleri veren potansiyel kötümserler mevcut, bıkkınlık ele geçirmeye başladı çoğunu. ama bana yoğun tempolar koymuyor pek, yeter ki emeklerim boşa çıkmasın, yeter ki karşılığını aldığımı hissedebileyim. o zaman "şunu yapamadım, bunu boşladım, ot oldum, ot!" tepkileri vermiyorum ben. "başla ve bitir" oluyor her şey, rayına kendiliğinden oturuveriyor. hayata seyirci kalışların bile kendine özgü acımtrak bir tadı olduğu keşfediliyor.

kısaca polyanna birkaç zamandır benimle kol kola geziyor. kendini affettirmeye çalışıyor. vücudum onu da mikroptan saydı, dışarıda bıraktı diye elinden olmadan uzak kaldığını anlatıyor. gülüyorum ben de ve biliyorum..

-müzikle kendimi buluyorum bu ara, küçük bir hazine hediye edildi de geçen hafta. kendimden geçiriyor resmen beni, uzak bir şehri dilini, yolunu, izini bilmeden geziyor gibiyim. git, git bitmiyor yolları, seviniyorum.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home