Kelime Koşusu

Perşembe, Ekim 14

mavi gökyüzünde mor bulutlar

upuuzun bir gündü dün. okulda yedi ders, çıkışta iki saat grup çalışması, ardından 3 saatlik öss denemesi ve günü zıpır bir konserle kapatış. winzip le sıkıştırdım günü sanki :) altından kalkılabiliyormuş demek ve en güzeli ertesi günün veriminden çalmıyormuş. kapasitemizi bir de bu yönden sınamış olduk böylece. gerçi eğer konseri ayakta izliyor olsaydım, her halde bu kadar şanslı olamazdım :P. tepinmekten eve bilinicimi kaybetmiş halde varırdım muhtemelen. -herkesin sınavı/dersi/sunumu vardı kardeşim ertesi gün, şimdi burada böyle anlatmak ayıp mı oldu acep :P-
hafif kabuslu bir gece geldi ardından. olsun, güne biraz garip başladım ama iyi gitti. hatta çook iyi :) -bilen bilir neyi/kimi kastettiğimi :D - uyum süreci sona eriyor sanırım. hem sosyal anlamdaki emrivaki hallerin zorlayıcılığı azaldı, hem de içimde huzuru/sevgiyi hissetmek kolaylaştı. fazla dalgalı değil artık günler. -"bazı" dış etkenler hala paralalize etmekte gerçi, görmezlikten gelemem-
gelecek hafta biraz korkutuyor ama. iyi kalpli bir zıpırın yardımıyla nefes alacak küçük bir pencere açtım kendime, gerçi bu da şimdiden toparlayabileceğim bazı işleri aksatmama neden oldu, sağladığı kolaylık sayesinde paniğimi azalttığı için. ama bunun da kalkarız altından evelallah. azmin gücünü her gün yeniden kanıtlamaya alıştık nasılsa :P
odam mavi gökyüzü halinden mor bulutlara geçecek yarın. bu 6 senelik mor hastasının hayali hele şükür gerçek oluyor. bu anlamda üniversitede psikiyatri okumamın yaratacağı etkinin benzeri söz konusu. acaba elde edilemeyen mi daha değerli, yoksa ideallerin gerçekleşmesi gercekten bünyeyi sevince boğar mı??
şiirimsileri ailemle paylaştım arada. ki ailede başlayan paylaşım süreci geniş/ummadığım kitlelere ulaştı. meraklardayım, acaba katalizör etkisi yapar da aylar sonra kalem-kağıt arattırır mı diye. sonra bestemsilerin dinleyici kitlesi genişledi. gerçi seneye blog dan doğru dürüst bir web sitesine geçebilmeyi başardığımda, herkes erişebilme fırsatı bulacak ama olsun, önhazırlık sayılır bunlar.
-hayatı baside indirgemek her zaman olumlu sonuç vermiyor galiba, titizlik ve panik de lazımmış biraz. adrenalin sağlıyor adama. başarı gücü de artıyor böylece.-
-dev sarışından taze haberler geldiğini de unutmamalı. özledim keratayı, gelse de bir boğarcasına sarılsa bana yine :) ama mutluymuş, heyecanlarla doluymuş, bunu biliyorum en azından. uzun süredir izini sonsuza kadar kaybettiğimi düşündüğüm dikkate alındığında minnettarlığımın boyutları daha iyi kavranabilir sanırım :)-

3 Comments:

  • sezen oyle yorgunum ki...zoraki gulmeceleri nasil kaldiracagim bilmiyorum.neden insanlar bu kadar vurdumduymaz,acimasiz ve onyargili? neden onlar gibi olmadigimzda boylesine nefret dolular? ben olmak neden bu kadar zor?

    By Anonymous Adsız, at 1:03 ÖÖ  

  • birden adimi yazmayi unuttugumu farkettim, ama zaten sen bilirsin boylesi umut kirigi sozcukler kimin agzindan dokulur...rumuz: kirmizi karanfil

    By Anonymous Adsız, at 1:05 ÖÖ  

  • yoruldum ben de. hem de çok.. özellikle bugün. oyunlar bir yere kadar, gerçek de, hayal de sonlu evet. ama bugün..
    tek bildiğim yeniden başlayabilmek benim kırmızı karanfilim. sevmedim mi baştan yazmak. şimdi yine siliyorum işte, gözümde yaşlar ve başımın üstünde oturan o koca fille. sadece kendi kurgularımı yaşıyorum artık. çünkü anladım ki hayat diye bir şey yok. yazıp bozduğun senaryolar var sadece. biri olmadı mı diğeri, o da olmadı mı diğeri.
    seninki de olmadıysa sil de yeniden yaz. yazarsın bilirim. yeni bir tüp seç kendine, biraz mavi, biraz mor, karıştır birbirine. ve izle ne çıkacak. dene, önceden ne yapmadınsa onu dene, önceden ne istemedinse, onu iste. yoluna girer o zaman, girecek de, bilirim. canım cicim, kırmızı karanfilim.. kocaaamann öperimm.

    By Blogger merhababenszn, at 9:57 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home