Kelime Koşusu

Salı, Ekim 5

bım bım

düşündüm. bugünü nasıl tanımlayabilirim diye. yine isim takmak istedim. ve garip diyorum şimdi yeterli, yetersiz umursamadan. bir gün içinde ne kadar çok alakasız şey arka arkaya olup bitiyor. karıştırıyor, güldürüyor, kızdırıyor, heyecanlandırıyor, dövdürüyor, sevdiriyor. bir de "nasıl gidiyor?" diye sorunca "hiiç, bildiğin gibi" derler. nasıl derler, nasıl diyebilirler, anlamıyorum. her gün yeniden doğup büyüyüp ölürken insan, nasıl hayatı toptan rutin bir süreç olarak algılayabilir. değişimleri, anda çekilmiş fotoğrafları nasıl görmezden gelebilir. -bilerek koymuyorum soru işaretlerini, böyle büyük sorulara gerçekten cevap arayamayacağımı düşünüyorum sanırım. yalnızca şaşırmakla kalıyorum. orada duruyorum.-oradan oraya koşuşturmalar, iş bitirme/sorumluluk yerine getirme dizeleri, bir çift göz etkileşimlerinin paralelize edişleri, farklı yüzlerden farklı öyküler, kızıl kıvırcıktan nameler ve uzun zamandır ertelenen, ertelendikçe gereksiz yere gözlerde büyütülen bir konuşma. galiba elime mor bir balon tutuşturdu bu gün. sonra şişirmeye başladı. o büyüdü, ben büyüdüm, o büyüdü, ben zıpladım, o büyüdü, ben güldüm. hala da gülüyorum :) ve hayata her türlü kötü süprizine, beni ters köşeye yatırma çabasına rağmen gülmeye devam ederim umarım. gerçi dünü, az buçuk yardımla da olsa, bu kadar başarılı atlattıktan sonra, sırtım yere en azından bu sene yere gelmez sanırım. ne güzel, olduğun gibi olurken etrafında olanlara değmek. kimseyi itip kakmadan, beklentilerle dolmadan, güçlü arzularla kısıtlanmadan. değmek hayata, onu sırtında taşımak zorunda kalmadan. böyle hissettiren herkes: iyi ki oldunuz, iyi ki varsınız..
-kısa çizgi içi cümlelerde gönderme yapılacak biri daha var artık :) yeni geldi uzun yoldan. hoşgeldi, hoş da bulur umarım.-

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home