Kelime Koşusu

Pazartesi, Haziran 7

süzülüyorum ruhumun jöle kıvamı karmaşasında. kelimelerde yaşıyorum yine, koşuyorum birinden diğerine. anlamlar birbirine giriyor, renklerle şekiller karışıyor. iç içe hepsi, kocaman bir top misali yuvarlanıyor, oraya buraya çarpıyor. dalgalanıyor yeniler, üstünden atladığım küçük hedefler. güzel projeler, taze heyecanlar ve yoğun bir yaratma arzusu...

[-][-][-][-][-]

tüm bunlar bir yana keşkeler var üzerimde son bir saattir, uğramazlardı pek, hangi rüzgarla savruldular zihin labirentime. kapıyı açınca uzun zamandır görmediğim yapışkan bir akrabam misali sarılıverdiler bana. insan gelmeden bir telefon açar değil mi!?

[-][-][-][-][-]

korunma kalkanları peşinde herkes, çıplaklık yasak. olduğu gibi görünmek, özgür kalmak, bağlarını koparmak, ayakta ve güçlü durmak tabu tüm gözlerde. eleştiri bombardımanlarından kaçarken anlamsızlıktan boğulan, kendine dokunamadan başkalarına yamanan, hissetmeyi, duymayı, sevmeyi unutan insanlar. büyük amaçları uğruna büyük fedakarlıklarda benliklerini çürüten, var olmayı var etmekle eş tutan, ben'lere mahkum ben'sizler onlar. varlar, çoklar ve siyahlar. daylight. ışık girsin içeri. kapılar, camlar, kafalar açılsın. nefeslerde duranlar gökyüzünde koşsun, artık durmasın dünya, dönsün, dönsün!

[-][-][-][-][-]

sonsuzluk kadar uzun geliyor bazen şu tünel bana. hani önümde uzanan, beni ışığa bağlayan. git, git, git, nereye kadar?! bazense "yolun sonu" ürkütüyor beni. her şeyin sonu olmalı mı ki, hep gitsek, hiç varmasak? başlasak ve hep yapsak? son hayalleriyle koşunca büyüyü, sevgiyi kaçıracağız sanki. önemli olan yolculuk, önemli olan labirent, kapının ardındaki değil. hem değişimi daim kılmaz mı bu? hiçbir yere varmazsak, sonsuz ihtimalle dönüşmez miyiz? kapılar belirsizse, arayışla zenginleşmez miyiz?

[-][-][-][-][-]

deli dolu koşuyorum işte yine, dışarıda güneş, içeride ben. :) gölgeler var her yerde, haykırıyorlar yüzüme, kaybedeceksin, vazgeç, geri dön diye. pes et artık, dur da çığlıklarda boğul, çıkışın önü kapalı, istesen de istemesen de, buradasın, kısırdöngüde! --duyuyorum evet, hepinizi duyuyorum, korkuyla beslenen, sevgisizlik isteyen, huzuru zehirleyen o çelimsiz vücutlarınızı görüyorum. ama üzgünüm hiç niyetim yok kanmaya, aldanmaya. farkındayım ve biliyorum: ben varım, siz yoksunuz.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home