Kelime Koşusu

Çarşamba, Haziran 30

mor balon

anladım ki hiçbir zaman on yıl sonra nerede olacağını önceden hesap edebilen biri olmayacağım. iki ay sonrasını bile öngöremiyorum çünkü. değişim daimi hayat tarzı olur mu? yoksa büyük hayaller mi bunlar? keşke olsa/oldurulsa, nefes alınsa/aldırılsa. sınırları aşma takıntısı tırnaklarımdan saç tellerime kadar her yerimi kaplamış durumda. varolmanın birinci şartı sanki artık. nerede katı görürsem gaz haline gelinceye kadar parçalama telaşına dalıyorum. ama nedense içimden bir ses bu kadar aceleci davranmamı söylüyor ya da her şeyin sandığım kadar kolay olamayacağını. hani şu karanlık güçler vardır ya zihnimizin yatağının altında yaşayan. kırmızı gözlü ve pis kokuludurlar -bunu "öcüş" okuyor olsaydı, allaaa!..-. sık aralıklarla oradan fırlayıp zihinimizin odamısında şöyle bir turlar, soğuk rüzgarlarıyla kanımızı dondururlar. işte onların lanetli fısıltıları arada bir tüylerimi diken diken etmese sınırları aşma misyonu işten sayılmazdı. ama nöyle çok öğretilmiş, inanılmış, kabullenilmiş çöp var ki karınlarını doyuran, o sıcacık yuvalarında canları beni kıl etmek isteyene kadar uyukluyorlar. ama pasiflerken bile varlıklarını hissettiriyorlar!

evet ilaçlıyorum bu yaz da zihinsel odamı. şöyle bir mora boyamak, köşelere turuncu yastıklar atmak gerek yine. allahtan bu sene daha düzenli tuttum, koyvermedim kendimi. çünkü kabasını almakla uğraşmadan, derinlerde halledeceğim birkaç iş var bu sene. yeni öğrendiklerimi uygulayacağım. 8-9 yaşlarımdan beri üzerime yapışmış ve çıkamamış etiketleri kazıyacağım. kemikleşmiş sorunlar çözülecek bu yaz, adım gibi beni tanımlayan sıfatları yolacağım. kocaman planlarım var yine kendim için. :)

bir yıkalım, sonra yenilerini kurarız.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home